ÇAĞIN VEBASI; MÜKEMMEL OLMAK

ÇAĞIN VEBASI; MÜKEMMEL OLMAK

ÇAĞIN VEBASI; MÜKEMMEL OLMAK

ÇAĞIN VEBASI; MÜKEMMEL OLMAK

Her zaman en iyisi olmam gerekiyor mu? Bu soruya verdiğiniz cevap oldukça önemli. Cevabınız evetse eğer bu yazıyı okumanızda fayda var.

Mükemmel olmak ne demek önce onu bir anlayalım. Mükemmel olmak  kişinin kendisi için belirlediği yüksek standartlara ulaşmak amacıyla sürekli olarak çabalamasıdır. Kusursuzluk arayışı endişeli ve gergin hissetmesine sebep olsa da, hatta kendisine zarar verse de, kişi ulaşılması imkansız standartlar için çabalamaya devam eder. Gerek iş hayatında gerek özel yaşantısında yaptığı her işin attığı her adım kişiyi zorlasa da her halükarda en iyisini yapma durumu da diyebiliriz. Elbette bir yandan bu bizi motive eden bir durumdur ama kendi standartlarımız içinde motive eder. Mükemmeliyetçilik genellikle bu standartların yâda koşullaşırımızın çok üzerinde performans göstermeye itmektedir bizi. Bu da haliyle yaşam kalitemizi olumsuz etkileyen bir durum haline gelmektedir.

Mükemmeliyetçilikte ya hep ya hiç durumu vardır. Eğer bir iş yapıyorsam onu tam yapmalıyım eğer tam yapamıyorsam hiç yapmamalıyım düşüncesi hâkimdir ve biz bu düşünceye göre hareket ederiz. Çoğu cümlemiz –meli –malı ekleriyle biter. Peki, bu mükemmel olma duruma iten şeyler neler bizi? Aile yaşantımız, büyüme şeklimiz, kişilik özelliklerimiz, kendimizi nasıl gördüğümüz, hedeflerimiz ve hayallerimiz gibi her şey etkilemektedir. Bu etkenler birleştiği zaman mükemmeliyetçi davranışla sergilediğimizi gözlemleyebiliriz.

Peki bu mükemmeliyetçiliğin belirtiler nelerdir?

İlk olarak elbette gerçekçi olmayan hedefler belirlemek diyebiliriz. Misal vermek gerekirse işten saat 19.00 da çıkıyorsunuz diyelim. Saat 19.00 da akşam yemeği yemem lazım diye bir hedef koyduğunuz zaman bunu gerçekleştirme olasılığınız oldukça düşük öyle değil mi? Bu hedefe ulaşamadığınız zamanda kendinizi başarısız, yetersiz hissetme olasılığınız da oldukça yüksek. Bu örnekten yola çıkarsak bizler için gerçekçi olmayan hedefler bizi yetersizlik, başarısızlık gibi olumsuz uygulara itebilir ve çok çabuk motivasyon kaybı yaşamamıza neden olur. Ve elbette ya hep ya hiç düşüncesine daha çok iter.

İkinci olarak mükemmeliyetçilik karşısında hissettiğimiz olumsuz duygularla beraber kendimizi yoğun eleştirilere maruz bırakmakla karşılaşmamız kaçınılmaz olur. Suçlama, yargılama, sorgulama ya da sağlıksız eleştirilerde bulunma gibi düşünsel ve davranışsal eylemlere iteriz kendimizi. Bu durum da bir kısır döngünün içerisine sokar bizi.

Üçüncüsü hata yapma korkusu diyebiliriz. Hata yapmak mükemmeliyetçi insanların en büyük korkularından bir tanesidir. Hata yapmamak için işleri sürekli erteleme, askıya alma ya da kaçma gibi davranışlarla oldukça sık karşılaşılabilir. Çünkü hata yaparsa yetersizlik ve başarısızlık duygusuyla yüzleşmek gerekir bu da rahatsız edici bir durumdur. Hata yapmaktansa hiç yapmamak her zaman daha cazip gelmektedir.

Sonuncusu katı sınırlar içerisinde ilerlemek. Her şey ya siyah ya da beyaz olmak zorundadır. Mükemmeliyetçi insanların griye tahammülü yoktur. Kendine ve yaşantısına karşı daima katı kurallar içerisinde yaklaşma eğilimdedir. Hayat böyle ilerlemez ama, beklenmeyen bir durumla karşılaştığı zaman tekrardan suçlama, yargılama gibi eylemlere geçer.

Peki bu mükemmel olma döngüsü kırılabilir mi?

Mükemmel olmak genel anlamda bizleri mutsuz eden bir döngü diyebiliriz. Kendimize koyduğumuz yüksek ve gerçekçi olmayan standartlar hayatı kaçırmamıza neden olmakta.  Yukarıda yazdığım belirtileri kendinizde gözlemliyorsanız ve hayat kalitenizi aşağıya çektiğiniz düşünüyorsanız elbette bir ruh sağlığı uzmanından destek alabilirisiniz.

 

YUKARI
Aydınlatma Metni 'ni okudum, bilgi sahibiyim
RANDEVU AL 0332 322 75 57